29 Temmuz 2013 Pazartesi

'Gezi Parkı'nda Kurtlar Vadisi senaryosu yaşandı'




Ayşe Böhürler: İçlerinde fikren AK Parti'yi desteklemiyor ama bankadan kredi çekmiş, Ak Parti iktidardan giderse bütün sistemim alt üst olur diye düşünenler de var.
  AKP'nin kurucu üyeleri arasında yer alan yazar Ayşe Böhürler, Gezi olaylarını değerlendirdi. Yaşananları Kurtlar Vadisi senaryosuna benzeten Böhürler, "Türkiye'deki bütün AVM'lerde mağazası olan ve buradaki kazancından hiç geri kalmayan Boyner'in gidip Gezi Parkı'na destek vermesi manidardı. Sermaye grubu veya çok para kazanan sanatçılar destek vermeseydi daha inandırıcı gelebilirdi. Burada bir Kurtlar Vadisi senaryosunun yaşandığını görüyoruz." dedi.


Yeni Şafak'tan Kübra Sönmezışık'a konuşan Ahşe Böhürler şunları söyledi:

On yıldır Türkiye'de demokrasinin olgunlaştığını ve düşmanlıkların azaldığını düşünürken Gezi olayları bize bunun pek de öyle olmadığını gösterdi. 10 yıl öncesi ile şimdi arasında ne fark var?


10 yıl önceki karşıt çevreyi bugün de görüyoruz. O dönem cumhuriyet mitinglerine destek vermesine rağmen, yapılan birçok yeniliğin faydalarına olduğunu düşündükleri için susan çok sayıda insan var. Ekonomik istikrar ortamından, Türkiye'deki eğitim, sağlık, istihdam gibi pek çok alandaki gelişmelerden faydalanan bir kesim var. Fakat hâlâ içten içe 'bunlar' dediği kesim tarafından yönetilmekten hoşlanmıyorlar.


10 yılda bu bakış neden aşılamadı?

AK Parti iktidarına ulaşmaktan ve muhafazakârlığın kodlarını çözememekten şikâyetçiler. Aralarında 'Bu iktidar döneminde daha da iyi iş yapabilirdik' diye düşünenler de var. İçlerinde fikren Ak Parti'yi desteklemiyor ama bankadan kredi çekmiş, AK Parti iktidardan giderse bütün sistemim alt üst olur diye düşünenler de var. İnsanlar paralarını AK Parti iktidarında garantide görüyorlar ve bundan dolayı tepkilerini yumuşatıyorlardı. Gezi olayıyla birlikte bir umut ortaya çıktı.


Nasıl bir umut?

Şimdiye kadar oy oranı yüzünden demokratik süreçle yenemeyeceğini anlayanlar çözümü böyle bir eylemle yıpratmakta buldular. Nitekim iş dünyasından bazı isimlerin 'iki güne kalmaz bu iktidar düşer' diye sevinçlerine tanık olduk. Sermaye sahipleri, elitler ve burjuva sınıfı dediğimiz kesim dindarlara karşı hep ön yargılı olmuştu. AK Parti onların beklentisinin ötesinde bir performans sergilese bile iktidarı küçümsüyorlar. Bu olaylara destek veren sermaye ve burjuva sınıfında hazımsızlık, kıskançlık ve 'Yeter be biz size tahammül etmek istemiyoruz' cümlesinin onlar tarafından telaffuz edildiğini görüyoruz.


Kullanılan dil eskiye oranla keskinleşti mi?

Farklılaştı. 28 Şubat'ta başörtülüler iktidar mekanizmasının içinde yer almamışlardı. Şimdi iktidarın içinde de başörtülüler yer alıyor. Bu kez hem başörtüsüne karşı tepki hem de iktidara karşı olan tepki birleşiyor ve iki kat yansımasını görüyoruz. Mahalle baskısı yeniden hortladı. Fakat bu defa dindarlara karşı bir mahalle baskı var. Gezi'de eşitlik ve adalet için slogan atanların sadece kendi özgürlüğü için slogan attığını görüyorsunuz.


Boyner gibi sermaye grupları da Gezi protestosuna destek verdi, neden?

Türkiye'deki bütün AVM'lerde mağazası olan ve buradaki kazancından hiç geri kalmayan Boyner'in gidip Gezi Parkı'na destek vermesi manidardı. Sermaye grubu veya çok para kazanan sanatçılar destek vermeseydi daha inandırıcı gelebilirdi. Burada bir Kurtlar Vadisi senaryosunun yaşandığını görüyoruz.

Kurtlar Vadisi'nin 'yaşar Ağa'sından 2 Bin Metrede Çay Keyfi



Ergün TOS/FETHİYE (Muğla), (DHA) - MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ndeki dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ'dan tandem (ikili) atlayış yapan tiyatro sanatçısı Seda Yıldız, 2 bin metrede yanında getirdiği ince belli bardaktan çay içti.
2 bin metrede çay keyfi Kurtlar Vadisi Pusu dizisindeki 'Yaşar Ağa' tiplemesiyle dikkatleri üzerine çeken, ardından TRT'de yayınlanan 'Yol Ayrımı' dizisinde rol alan Seda Yıldız, tatil için geldiği Fethiye'nin Ölüdeniz Beldesi'nde, eşi Aylin Yıldız ile birlikte yamaç paraşütüyle atladı. Gravity paraşüt firmasından yamaç paraşütü pilotları İbrahim Kutval ve Ünal Demirbaş eşliğinde Babadağ'ın 1965 rakımlı zirvesine çıkan çift, hazırlıkların ardından 2 ayrı paraşütle tandem (ikili) atlayış yaptı.

2 BİN METREDE ÇAY İÇTİ

Çay içmeyi çok seven ve günde 50 bardaktan fazla çay içtiğini belirten Seda Yıldız, 2 bin metre yükseklikte de çay bardağını elinden bırakmadı. Paraşüt pilotu İbrahim Kutval'ın yanında getirdiği termostan ince belli bardağına çay dolduran Yıldız, muhteşem Ölüdeniz manzarası eşliğinde çay içmenin keyfini yaşadı.

Ölüdeniz semalarında paraşüt pilotunun yaptığı akrobasi hareketleri sırasında heyecanlandığı gözlenen Yıldız, 20 dakika havada kaldıktan sonra Belcekız Plajı'na sorunsuz iniş yaptı. Kendisiyle birlikte plaja inen eşini tebrik ettikten sonra yamaç paraşütü deneyimi hakkında konuşan Seda Yıldız, Babadağ'a çıkılan yolun bozukluğundan yakındı. Stabilize yolun Babadağ'a çıkmayı engellediğini belirten Yıldız, devlet yetkililerinden konuya el atmasını istedi.

Muhteşem bir manzara eşliğinde çay içtiğini kaydeden Yıldız, yeni sezonda rol alacağı projenin de gelecek ay ortalarında netleşeceğini dile getirdi. Aylin Yıldız da eşinin tam bir çay tiryakisi olduğunu söyledi.

Polat Alemdar Başka Bir Diziye mi Transfer Oldu ?



Kurtlar Vadisi Pusu Polat Alemdar Başka Bir Diziye mi Transfer Oldu ?Kurtlar Vadisi Pusu Yeni Sezon Polat Alemdar Kim Olacak? 

Kurtlar Vadisi Pusu heyecan dolu 195. bölüm ile sezon finali yaptı. Kurtlar Vadisi dizisini hiç kaçırmadan izleyen takipçileri sezon finali ile hem üzüntü hemde merak içinde kaldılar. 


Kurtlar Vadisi Pusu 195. bölümde olaylar çığrından çıktı. Polat,Elif'i kurtarabilmek için Margaret'in peşine düştü. Bir yandanda Aksaçlılar heyeti ile toplantı yapıp herkesi ortadan kaldırma kararı aldı. Heyet üyeleri ve kendisine infaz kararı alanPolat Alemdarheyettekilerin infazını tamamladıktan sonra Soyağacı kitabını bulmak için aramalara başlar. 

POyraz Öldü 

Soy ağacı kitabının peşinde olan bir tek kendisi değildir. Poyraz ve tapınakçılarda bu kitabı ister. Poyraz ve POlat çatışmya girdi. Polat'a baskın yapan Poyraz Cahit'i vurdu. Polat, Cahit'in vurulduğunu görünce Poyraz'ın bulunduğu helikopteri vurarak Poyraz yere inmesini sağladı. Yere inmek zorunda kalan Poyraz, Polat'ın hedefi oldu ve öldü. 

Polat Alemdar İnfaz Edildi 


Polat Alemdar bütün görevlerini tamamladıktan sonra Akif'ten kendisini infaz etmesini istedi. Akif bu zor görevi istemeyerekte olsa yapma zorundaydı. 195. sezon finalinde herkesin gözü önünde Polat Alemdar infaz edildi. 

POLAT ALEMDAR'IN YERİNE YENİ ABİ KİM OLACAK? 

AKİF, POLAT ALEMDAR'IN YERİNE Mİ GEÇİYOR? 

POLAT ALEMDAR KENDİNE YİNE ÖLMÜŞ SÜSÜ MÜ VERDİ? 


Necati Şaşmaz Kimdir? 

DG: 15 Aralık 1971; Harput, Elazığ, Türk sinema ve dizi oyuncusu. 
Zaza kökenli olan Necati Şaşmaz,[5] Abdulkadir Şaşmaz'ın oğludur. Asıl mesleği turizmcilik olan Şaşmaz, eğitimini tamamladı, ABD'de 6 sene kalan Şaşmaz, 2001 yılında bir süreliğine ailesini ziyarete geldiği sırada geri dönüş uçak biletini 11 Eylül 2001 tarihine aldı. Amerika'da yaşanan saldırılar sebebiyle uçağı Amerika'ya varamadan geri dönen Şaşmaz, sonradan ailesinin çekinceleri ve ısrarı üzerine Amerika'ya dönmekten vazgeçti. 

Hayatına Türkiye'de devam etme kararı alan Necati Şaşmaz,Ankara'da sigorta acentesi açtı. Çok geçmeden sigorta acentesi'da Osman Sınav'la bir iş görüşmesine oturdu. Kendisine bir yapımın senaryo ekibinde yer alması teklifi geleceğini beklentisi ile görüşmeye gitti. Osman Sınav'ın "Bir dizi düşünüyoruz, seni de başrolde düşünüyorum" sözlerine düşünmek istediğini söyleyen Şaşmaz, bir ay sonra teklifi kabul etti. 
Hayatını tamamen değiştirdiğini söylediği Kurtlar Vadisi projesine böyle başlayan Necati Şaşmaz, özel hayatının kalmadığını, "Beni sadece Ankara'da ismimle çağırıyorlar, sigorta acentesi'de herkes "Polat" diyor." sözleri ile dile getirdi. Amerika'da kaldığı dönemde yeşil kart sahibi olan Şaşmaz, bedelli askerlikten yararlanarak, askerliğini 28 gün yaptı. Raci Şaşmaz (Kurtlar Vadisi dizisinin senaristi) ve Zübeyr Şaşmaz adında iki kardeşi vardır. 

2013 Taksim Gezi Parkı protestoları için çözüm arayışına giren hükümet, sanatçıların da aralarında bulunduğu bir heyet kabul etmiş, Şaşmaz da bu heyet içerisinde Hasan Kaçan, Hülya Avşar gibi isimler ile birlikte yer almıştır. Toplantı sonrası yaptığı basın açıklaması sosyal paylaşım sitesi Twitter'da bazı kesimin tepkisini toplamıştır. 
milliyet

'Kurtlar Vadisi'nde bile olmaz'



Futbol yorumcusu Ahmet Çakar gündemi Sabah Spor'a yorumladı. İşte Çakar'ın sorulara verdiği yanıtlar:

Yeni sezonda üç kulvarda mücadele edecek G.Saray'ın kulübesi yeterli mi?

G.Saray, şu anda tarihinin en iyi ikinci kadrosuna sahip. 2000 yılında kazanılan UEFA şampiyonluğundan beri en kaliteli, en pahalı ve de belki en fazla çar çur edilmiş kadrosunu kurdular. G.Saray'ın ikinci takımı bile çıksa Türkiye'de ilk üç mücadelesi verebilir. Aynı şeyi F.Bahçe için de söyleyebiliriz.

Oynadığı hazırlık maçlarını farklı kazanan F.Bahçe için değerlendirmeniz nedir?

G.Saray için söylediğim her şeyi F.Bahçe için de söyleyebilirim. Ersun Yanal spor fizyolojisi olarak Türkiye'nin en donanımlı hocası. Komadaki bir sporcuyu bile belli bir sürede mükemmel bir atlet haline getirebilecek birikimi var. Ama kredisi çok az. F.Bahçe'nin ikinci takımının da tıpkı G.Saray'ın ikinci takımı gibi ligde oynasa ilk 3'te olacağını düşünüyorum.
Aslında bu düşünce Türk futbolu için bir kabustur. Zira G.Saray ve F.Bahçe ile diğer takımlar arasındaki farkın çok büyüdüğünü, hatta bir uçurum oluştuğunu söylemek hayalcilik olmaz.

Trabzon ile F.Bahçe arasındaki atışmanın sonu nereye varır sizce?

Hep söyledim, "Trabzon haklı mücadelesini daima meşru zeminde ve sportif söylemlerle götürmek zorundadır" diye. Ama maalesef Hacıosmanoğlu hata yaptı. Şartlar ne olursa olsun bugün bir insan bir insana 2013 Türkiye'sinde "Seni gömecek yer bulamam" derse bunun adı gayrı meşruluktur.

Üstelik Kurtlar Vadisi'nde bile duyamadığımız bu sözü bir başkandan duymak beni üzdü. Çünkü önümüzdeki aylar Türk futbolu için çok kritik. Hacıosmanoğlu canı yanmış bir Trabzonlu. Üstelik ülkede temiz bir futbol ortamı istediğinden zerre kuşkum yok. Mücadeleci bir insan. Zaten bu yüzden Trabzonspor camiası kendisini başkan seçti. Ama tekrar ve tekrar söylüyorum. Haklı durumdaki Trabzon böylesine söylemlerle haksız duruma düşmemelidir.

Sezonun başlamasına kısa bir süre kala Türk futbolunda gerginlik zirve yapmış durumda. Bu gergin ve karışık ortam nasıl yumuşar?

Bu ortamın yumuşama şansı neredeyse yok. Zira global güçlerin Türkiye'yi karıştırma operasyonu önümüzdeki aylar statlara ve spor salonlarına da yansıyabilir. Üstelik bir ay sonra CAS kararını verecek. Birkaç ay sonunda da Yargıtay'ın karar vermesi ihtimal dahilinde. Bu kararlar nasıl çıkarsa çıksın gerilimi daha da artıracak. Burada en önemli görev kulüp başkanı ve idarecilerine düşmekte. Ortamı germemeliler. Ama bunu demek sözde kolay, uygulamada ise çok zor.

Şike cezası konusunda Türkiye CAS'a kilitlenmiş durumda. Size göre bu karar Türk futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı olur mu?

CAS iki karardan birini verecek. Ya F.Bahçe ve Beşiktaş'ı şikeden suçlu bulup UEFA'nın kararını onaylayacak ya da suçsuz bulacak. CAS'tan hangi karar çıkarsa çıksın Türk futbolu için kaotik dönemin başlangıcı manasına gelir.

Diyelim ki CAS, UEFA'yı haklı buldu ve F.Bahçe ile Beşiktaş'ın şike yaptıkları sportif yargı anlamında ispatlandı. Bunun sonrası yok.

Bu durumda UEFA, TFF'den gereğini yapmasını isteyecek. Önce F.Bahçe ve Beşiktaş Avrupa'dan uzaklaştırılacaklar, sonra da lokal müeyyideler gelecek. Bunların en önemlisi 2010-11 şampiyonluğunun F.Bahçe den alınıp alınmayacağı. Ya da Beşiktaş'ın kazandığı Türkiye Kupası'nın iptal edilip edilmeyeceği. Bununla birlikte puan silme ve para cezaları gelebilir. Bu durumda söz konusu sezonda küme düşmüş takımlardan da reaksiyon beklemek çok mümkün. Diyelim ki CAS, F.Bahçe ve Beşiktaş'ı haklı buldu ve şike yoktur dedi. Bu iki takım için zafer olduğu gibi Türkiye'de adli yargı ve Yargıtay kararı anlamında büyük tartışmalara neden olacaktır. Neresinden baksak Cumhuriyet tarihinin en ihtilaflı dönemi bizi bekliyor.

Maddi anlamda sıkıntılı günler yaşayan Trabzonspor, yabancı sayısının çokluğu ve sınırlamaya rağmen transfere devam ediyor. Yorumunuz nedir?

Takımlar ekonomik problem yaşıyorsa, aşmanın iki yolu var. Ya çok paralı yöneticiler iş başına gelip dökme suyla değirmeni döndürmeye çalışacaklar ya da küçülüp ayaklarını yorganlarına göre uzatacaklar. Trabzon'un yapması gereken bu. Pahalı olmayan, bonservisi olmayan nokta transferlerle takımlarını güçlendirmeye çalışacaklar. Takımlarını belli bir yere getirebilirler ama şampiyonluk mücadelesinin içine sokmaları da çok zor olur.

Beşiktaş'ı nasıl buluyorsunuz?

Beşiktaş'ın Kolombiyalı stoper Franco dışında takımda direk oynayabilecek bir oyuncu almadığı görüşündeyim. Beşiktaş yine geçen yılki Beşiktaş. Bundan dolayı da Fikret Orman ve yönetimini fazla eleştirmemek lazım. Zira enkaz devraldılar ve takımı ekonomik olarak toparlamak istiyorlar. Transferde fazla uçmamaları da çok sağlıklı. Üstelik bir de stat sorunu yaşayacaklar. Kasımpaşa stadı ne kadar dolacak, Beşiktaş seyircisi oraya ne kadar itibar edecek koskoca bir soru işareti.Ahmet Çakar yine çok ses getirecek açıklamalar yaptı.

Kurtlar Vadisi Pusu yeni sezon ne zaman başlıyor?

Kurtlar Vadisi Pusu yeni sezonda Polat Alemdar kim olacak? Kurtlar Vadisi Pusu 195. sezon finalinde Polat Alemdar'ı Akif boğdu, KVP 195. bölümde ihtiyar heyeti Osmanlı padişahları gibi boğulup diziye veda etti, Kurtlar Vadisi Pusu yeni sezona nasıl başlayacak? Kurtlar Vadisi Pusu tekrar nasıl yayımlanacak!

Kurtlar Vadisi Pusu adına yakışır bir şekilde finali yaşadı, ihtiyar heyetinin önemli isismlerinden Faruk bey'in Abd'li ajanlar tarafından (Tapınakçı) yakalanıp öldürülmesi heyetin komple yok olmasına sebeb oldu çünkü dizide istihbarat birimlerinin üst mercilerine çalışanları bile bilmiyor ve ulaşamıyordu, Margaret ve Poyraz'ın işbirliği ile Faruk bey'in konuşturulup öldürülmesi tüm heyetin intihar etmesine sebeb oldu.


Kurtlar Vadisi Pusu (KVP) Sezon finalinde ihtiyar heyetinini iple boğulması 2 bin yıllık padişahlık geleneklerini anımsattı, Osmanlı devleti zamanında Padişah ve onun soyundan ileri gelenlerin kanı akmasın diye dilsizler tarafından boğdurtulurdu.

Kurtlar Vadisi Pusu'da gelelim yeni sezona, Polat Alemdar'ın didik didik arayıp bulduğu ve Faruk bey'in ölmeden dizinin devam edeceğinin sinyalini verdiği 'Tüm heyet yok olsa'da Muhafızlar devreye girer' kelimesinden anlaşıldığı gibi dizi yeni sezona tekrar iddialı gelecek, e-haberajansi.com tahminlerince Cahit'in muhafızlara soy kitabını teslim ettikten sonra yeni bir oluşuma gidecek bu oluşumda başrol Akif ve Cahit'in olacağı tahmin ediliyor.


Kurtlar Vadisi Pusu'nun Sezon Finalinde neler yaşandı? dakika dakika özeti sizler için hazırlandı

Polat Alemdar'ın bilgisayarda incelediği ve Abdulhey'den gizlediği bir sırrı vardı, Margaret ve büyük üstad Türkiye'ye giriş yapmasının sebebi Poyraz'ın ihtiyarlar heyetinden Faruk beyin ellerinde olmasıydı, büyük üstad 30 yıl bu anı beklemiş Faruk beyi iğne ile konuşturup soy ağacı kitabı bilgileri ve ihtiyarlar heyeti kurulumu konusunda istediği bilgiyi almasada konuşmuş oldu, Polat Faruk beyin yerini öğrenip geldiğinde Poyraz bunu biliyordu ve Faruk beyi Polat'ın gözleri önünde Araz intikamı için öldürdü.

Kurtlar Vadisi Pusu aksiyon ve macera dolu bölümü gerçekten dün akşam sürükleyici oldu. Cahit'in vurulması ile hastane ortamında Kıvırcık Ali'nin seslendirdiği 'Al ömrümü koy Ömrünün üstüne' şarkısı yürekleri dağladı.

Şurupçu sevdiği Manolyasına kavuştu fakat Manolya onu bıçaklamaya çalıştı ve hamile olmadığını söyledi.

Abd'li büyük üstad Polat Alemdar'ı davet edip işbirliği teklifinde bulundu, Üstad, Halifeliğin Atatürk zamanında kendileri tarafından kaldırıldığı ve o Halifeliğin tekrar oluşması için altyapının hazırlandığını söyledi. Polat Alemdar Hz Muhammed'in bir deyimini ifade edip biz yolumuzdan dönmeyiz dedi.

Mete, Margaret'e Savcı Leyla'nın hakıında yakalama kararı çıkardığı müjdesini verdi.

Polat Alemdar soy kitabını almaya giderken peşindeki ABD'li ajanların olduğunu da farketti helikopter destekli çıkan çatışmada Polat Poyraz'ı öldürdü, ABD'li ustada Poyraz'ın öldüğü anons gidince adamlarının geri çekilmesini emretti.

Mete çatışmayı fırsat bilip soy kitabını mağaradan alıp hızlıca uzaklaştı fakat aldığı kitapta İstanbul hatırası yazılı bir anahtar bulunudu.

İhtiyar heyeti Amerikalı ajanların Faruk bey'den aldıkları bilgileri öğrenince tkendilerini ek tek iple boğdurttu, Polat Alemdar ise dizisinin sonunda kendini de Akif'e iple boğdurtup öldürmesi şaşkınlık yarattı Kurtlar Vadisi Pusu sezon finalinde acaba noktayımı koydu.

Polat, Cahit'e ölüm oyunu düzenlediği ortaya çıkınca Abdulhey şaşırdı, Cahit, gerçek Soy kitabını Polat'a getirdi.

Soy kitabını okuyan Polat Alemdar Akiften kendisini boğmasını emretti ve Kurtlar Vadisi Pusu 10. yılında bunca yaşanan olaydan sonra başkahraman ALemdar iple boğulmuş vaziyette hayata gözlerini yumdu.

Tekin Çetin

Kurtlar Vadisi Pusu en iyi dizi seçildi

Türkiyenin en çok takib edilen sitelerinden Haber 7.com, 10.kuruluş yılınsa 450 bin okuyucusunun 2,5 milyon oy kullanarak belirlediği 'Yılın Enleri'ni açıkladı.
2003 tarihinde "Bu noktada haber var" sloganıyla yayın hayatına başlayan güncel haber sitesi Haber7.com, başarılı ve istikrarlı yayıncılığının 10. yılını kutlamanın heyecanını yaşıyor.

'İnternet Haber Siteleri' araştırmasında, Türkiye'nin sık takip edilen ve güvenilir haber kaynakları arasında gösterilen Haber 7.com, 10. kuruluş yıldönümü dolayısıyla okuyucuları arasında düzenlediği dev anketle Türkiye'de '2012 Yılının Enleri'ni belirledi.

Anketin sonuçları Swissotel The Bosphorus İstanbul'da yapılan basın toplantısıyla açıklandı.

2,5 milyondan fazla oyun kullanıldığı ankete göre Yılın Televizyon Dizisi Kurtlar Vadisi Pusu seçilirken Yılın Sinema Filmi Fetih 1453 oldu.

"Polat Alemdar odun gibi"

Cüneyt Arkın, Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ını hem eleştirdi hem de tavsiyelerde bulundu

"Polat Alemdar odun gibi"

Malkoçoğlu, Battal Gazi, Kara Murat gibi canlandırdığı karakterlerle Türk sinemasının bir dönemine damga vuran Cüneyt Arkın, Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ını hem eleştirdi hem de tavsiyelerde bulundu. Arkın, Türk toplumunun sinemada bir kahramana ihtiyacı olduğunu belirterek "Çatık kaşla kahraman olunmaz. Adam 4 yıldır kaşlarını çatarak milyarlar kazandı. Vücudunu odun gibi kullanıyor, tavsiyem bir karate kursuna gitsin" dedi.

"BEN BİR KAHRAMANDIM"
Yeşilçam'ın ünlü isimlerinden Cüneyt Arkın, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ı makamında ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, konu bugünkü Türk sinemasına gelince Cüneyt Arkın, sözünü esirgemedi. Türk sinemasına bugüne kadar 187 tane film kazandırdığını anlatan ünlü sanatçı, "Ben bir kahramandım ve insanların gönlünde hâlâ öyleyim" dedi. Günümüzde Türk sinemasının bir kahramanı bulunmadığını anlatan Arkın, Türk toplumunun sinemada bir kahramana ihtiyacı olduğunu, fakat zamane sanatçıları arasında bu özellikleri taşıyan bir karakterin bulunmadığını söyledi.

"VÜCUDUNU ODUN GİBİ KULLANIYOR"
Malkoçoğlu'nun hedefinde ise Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ı Necati Şaşmaz vardı. Malkoçoğlu, Battal Gazi, Kara Murat karakterlerinin insanların hafızasında derin bir yer edindiğini anlatan Cüneyt Arkın, "Polat Alemdar... Adamın kaşları sürekli çatık. Çatık kaşla 4 yıldır milyarlar kazanıyor. Ayrıca vücudunu da odun gibi kullanıyor. Kendisine tavsiyem bir an önce bir karate kursuna yazılsın. Tekvando ya da eskrim de olabilir. O zaman mimiklerine daha iyi hükmedebilir" diye konuştu.

Atilla Alpar (Şamil) Oyuculuğun kitabını yazıyor





İzmirli ünlü aktör Atilla Alpar, oyunculuk hakkında eğitim kitabı çıkarmaya hazırlanıyor.
İzmirli ünlü aktör Atilla Alpar, dokuz yıllık İstanbul macerasından sonra İzmir'e yerleşen Yörükoğlu Ajans'ın sahibi Arif Yörükoğlu ile Alsancak'ta objektiflere takıldı.   Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü'nü dereceyle bitirdikten sonra, İzmir Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 2 yıl boyunca kamera oyunculuğu eğitimi veren, ardından da İstanbul'da yaşamaya başlayan Alpar, tatili fırsat bilip İzmir'de yaşayan ailesini ziyaret etti.   Tokat'da yapılan bir etkinlikte 2012 yılının en iyi aktörü seçilen Alpar; Hekimoğlu, Acı Hayat, Ümit Milli, Zor Karar, Firar, Kurşun Yarası gibi yapımlarda adını duyurmuştu. Bunların yanı sıra çeşitli tiyatro oyunlarında da yeteneğini kanıtlayan genç aktör Atilla Alpar, şimdi de Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde canlandırdığı 'Küpeli' karakteriyle dikkatleri çekiyor. Yeni sezonda 'Kurtlar Vadisi Pusu' dizisine devam edeceğini de anlatan Alpar, şimdi de eğitim kitabı çıkarmaya hazırlanıyor. Kitap, kamera oyunculuğu üzerine eğitim almak isteyen adaylara rehber olacak.

Bizler Vadi'den Daha iyiz" Dediler




Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde daha önce 'Son Suikast' adlı filmi amatörce çekip büyük ilgi gören gençler, bu kez de '47'nci bölge' adlı filmi çekiyor. Filmin yüzde 70'inin çekimini tamamladıklarını belirten yönetmen Halil İbrahim Çevik, 'Kurtlar Vadisi Mardin' olarak anılmaktan rahatsızlık duyduklarını, kendilerinin Kurtlar Vadisi'nden daha iyi olduklarını söyledi.

Geçtiğimiz yıl yaptıkları 'Son Suikast' adlı filmli ile adlarından söz ettiren Kızıltepeli genç sinemacılar, yaklaşık bir yıldır çekimleri devam eden '47'nci Bölge' adlı sinema filmini de tamamlama aşamasına geldi. Bölge insanının sosyal medyada yoğun olarak paylaştıkları filmin fragmanı kadar filmde sahne alan oyuncuların performansları da profesyonel oyunculara taş çıkartıyor. Filmde rol alan tek kadın oyuncu, göründüğü ilk sahnede ise öldürülüyor. Mardin'deki mafya dünyasında yaşanan kirli oyunlar ile bu oyunlara karşı tek başına mücadele eden bir gencin hikayesinin anlatıldığı 90 dakikalık '47'nci Bölge' adlı sinema filminin yüzde 70'ı tamamlanırken, filmin kalan bölümü imkansızlıklar nedeniyle henüz tamamlanamadı.

Kızıltepe Tepebaşı Mahallesi'ndeki toprak evde, derme, çatma montaj odasında gazeteciler ağırlayan genç yapımcı, yönetmen ve aynı zamanda film oyuncularından olan İbrahim Halil Çevik, kendilerine yapılan "Kurtlar Vadisi Mardin" benzetmesinden rahatsız olduğunu belirterek, "Biz, Kurtlar Vadisi'nden de iyiyiz. Bize imkan verilsin, o zaman kalitemizi daha iyi gösterme fırsatı buluruz" dedi.

HEM OYNADILAR HEM CEPTEN PARA VERDİLER

Filmde sinemaya karşı olan toplum düşüncesinden dolayı kadın oyuncu oynatamadıklarını belirten Çevik, "Filmde tek bir kız oyuncumuz var, o da filmde göründüğü tek sahnede öldürülüyor. Zor şartlar altında sinemaya olan sevdamızdan dolayı kendi imkanlarımızla bir şeyleri başarmanın gayreti içerisindeyiz. Son Suikast adlı ilk filmimizden sonra yeni genç arkadaşlarımızla 47'nci Bölge adlı filmimizin çekimlerine başladık. Dokuz aydır çekimleri devam eden filmimizi imkansızlıklardan dolayı tamamlayamadık. Filmde oynayan arkadaşlarımız ilk kez böyle bir deneyim yaşıyorlar. Aralarında inşaatçı, elektrikçi, berber ve şoför arkadaşlarımız var. Filmimizin şu ana kadar bizlere olan maliyeti iki bin lirayı buldu. Ama henüz tamamlanamadı. Ne resmi, ne de özel, herhangi bir kurum, yada oluşumdan maddi destek alamadık. Sponsorluk tekliflerimiz kabul görmedi. Yani anlayacağınız imece usulü bir film oldu bu. Arkadaşlarımız hem oynadılar, hem de ceplerinden filmin masrafları için para verdiler" dedi.

"BİZİ GÖRENLER 'REZİL OLDUNUZ' DİYE ALAY ETTİLER"

Bölge gençlerinin sinema fillerinde oynamak istediklerini ancak buna bölge insanının farklı bakmasından yakınan Çevik, "Çekimler sırasında ilginç olaylar yaşıyoruz. Bizi görenler, arkadaşlarımıza deli muamelesi yapıyorlar. Biz sinema yapıyoruz dedikçe onlar da, 'Evet sinema oldunuz zaten', yani 'rezil oldunuz' manasında ifadeler kullanıyor. 'Gidin memur olun, kendinize sigortalı bir işte çalışın' diyerek telkinlerde bulunuyorlar" diye konuştu.

BOL AKSİYONLU FİLM

47'nci Bölge adlı filme aksiyon sahnelerinin çok fazla olduğunu belirten yönetmen Çevik, "Yaptığımız film çok fazla silah sahnesi var. Silahlarımızın hepsi de oyuncak. Örneğin lav silahımız bir boru parçası ve bu boruya bir takım aparatlar ekleyerek lav silahına dönüştürdük. En fazla aldığımız eleştiri, şiddet filmi yapmamızla ilgili olarak geliyor. Biz bunu bölgemizde geçmişte yaşanan olayların bir etkisinin olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bizim tarzımıza da bu gibi aksiyon filmlerinin daha fazla uyumlu olduğunu düşünüyoruz. Filmdeki vurulma sahnelerini değişik bilgisayar programlarından efektlerle destekleyerek o hale getirdim. Oyuncu arkadaşlarım bu işe meraklı oldukları için çok iyi oynadılar ve çok gerçekçi bir film oldu" dedi. - Mardin